avcılar escort
avcılar escort
Mutlu Eskilli
Köşe Yazarı
Mutlu Eskilli
 

Doğa seni yenerim!

1980’li yıllar Tosun Yaylası’ndan dertli çiftçinin birisi römorkunun arkasına kocaman bir yazı yazmıştı, “Pancar seni yenerim” diye… Pancar mı yendi, çiftçi mi yendi onu bilmiyorum. Ama bugün çiftçinin el-ele yenmeye çalıştığı o kadar şey var ki!İlk başta doğanın ırzına geçmeye can atıyoruz! Aynı köyden iki genç evlenir. Oğlan yevmiye ile evi geçindirir, gelin ev hanımıdır! Çok zor şartlarda baş başa verip, çocuklarını büyütürler. Belli bir süre sonra adamın maddi durumu çok çok iyileşir. Tarım ve ticaretten kazandığı para devasadır. Eski yar şöyle dursun, selam söyle yeni yare hesabı. Parfüm kokulu yeni yari ona dününü, yaşadıklarını her şeyi unutturur. Yeni yarine, “Herşey senin uğruna katlanmak boyun borcum…”  Türküsü sanki onun için yazılmıştır…… Biz de ki durumda sanki böyle… Sulu tarım kısa sürede kazanılan para bize dünümüzü unutturdu! Kendimize ait inek ırkımız vardı; neredeyse 12 ay boyunca merada yayılanlar vardı. Kayıtları kepek ve aksamandı. Aralıksız her yıl yavrularlardı. Bu doğum çoğu zaman sessizce olurdu, sabah ahıra bir girmişsiniz sizin karakız gece yavrusunu dünyaya getirmiş, onu yalamış ve bir güzel emziriyor. Her türlü zorluklara göğüs gererlerdi. Karaman ırkı koyunlarımız vardı. Baharın çıktığı meranın ardından kar yere düşene kadar bir avuç saman dahi evde yemezdi. Yavşan ve kekik kokulu meralarımız vardı.O meralarda yayılan koyunların et ve süt kalitesi binbir derde dermandı! Köroğlu’nun “Delikli demir çıktı mertlik bozuldu” hesabı sulu tarım çıktı. Düne ait her şeyimizi sildik! Eskil’de, Eşmekaya’da başta olmak üzere bölgemizin birçok yerinde sulak alanlar vardı. Buradaki su kaynakları, sazlıklar ve kuş türleri insanın ruhuna ayrı bir dinginlik verirdi.  1980’li yılların ortasında elektrik hatlarının köylere gelmesi ile birlikte sulu tarımla birlikte bize bin yıllık emanet o mera arazilerinin yüzüne bile bakmadık, devasa su kullanımı ile birlikte sulak alanları bitirdik, eski yar şöyle dursun hesabı kara sığırı, karaman koyununu elimizle yok ettik. Doğaya karşı müthiş mücadelemiz hazine arazilerdeki oyunlarla, köylerde avlu çekimleri ile işgal edilen yerlerle birçok yerde iğne atsan yere düşmez! Ezcümle, doğaya karşı verdiğimiz yoğun mücadeleyi kazanmak üzereyiz! Az kaldı!
Ekleme Tarihi: 11 Kasım 2022 - Cuma

Doğa seni yenerim!

1980’li yıllar Tosun Yaylası’ndan dertli çiftçinin birisi römorkunun arkasına kocaman bir yazı yazmıştı, “Pancar seni yenerim” diye…
Pancar mı yendi, çiftçi mi yendi onu bilmiyorum.
Ama bugün çiftçinin el-ele yenmeye çalıştığı o kadar şey var ki!İlk başta doğanın ırzına geçmeye can atıyoruz!
Aynı köyden iki genç evlenir.
Oğlan yevmiye ile evi geçindirir, gelin ev hanımıdır!
Çok zor şartlarda baş başa verip, çocuklarını büyütürler.
Belli bir süre sonra adamın maddi durumu çok çok iyileşir. Tarım ve ticaretten kazandığı para devasadır.
Eski yar şöyle dursun, selam söyle yeni yare hesabı.
Parfüm kokulu yeni yari ona dününü, yaşadıklarını her şeyi unutturur.
Yeni yarine, “Herşey senin uğruna katlanmak boyun borcum…” 
Türküsü sanki onun için yazılmıştır……
Biz de ki durumda sanki böyle…
Sulu tarım kısa sürede kazanılan para bize dünümüzü unutturdu!
Kendimize ait inek ırkımız vardı; neredeyse 12 ay boyunca merada yayılanlar vardı.
Kayıtları kepek ve aksamandı.
Aralıksız her yıl yavrularlardı.
Bu doğum çoğu zaman sessizce olurdu, sabah ahıra bir girmişsiniz sizin karakız gece yavrusunu dünyaya getirmiş, onu yalamış ve bir güzel emziriyor.
Her türlü zorluklara göğüs gererlerdi.
Karaman ırkı koyunlarımız vardı. Baharın çıktığı meranın ardından kar yere düşene kadar bir avuç saman dahi evde yemezdi.
Yavşan ve kekik kokulu meralarımız vardı.O meralarda yayılan koyunların et ve süt kalitesi binbir derde dermandı!
Köroğlu’nun “Delikli demir çıktı mertlik bozuldu” hesabı sulu tarım çıktı.
Düne ait her şeyimizi sildik!
Eskil’de, Eşmekaya’da başta olmak üzere bölgemizin birçok yerinde sulak alanlar vardı.
Buradaki su kaynakları, sazlıklar ve kuş türleri insanın ruhuna ayrı bir dinginlik verirdi. 
1980’li yılların ortasında elektrik hatlarının köylere gelmesi ile birlikte sulu tarımla birlikte bize bin yıllık emanet o mera arazilerinin yüzüne bile bakmadık, devasa su kullanımı ile birlikte sulak alanları bitirdik, eski yar şöyle dursun hesabı kara sığırı, karaman koyununu elimizle yok ettik.
Doğaya karşı müthiş mücadelemiz hazine arazilerdeki oyunlarla, köylerde avlu çekimleri ile işgal edilen yerlerle birçok yerde iğne atsan yere düşmez!
Ezcümle, doğaya karşı verdiğimiz yoğun mücadeleyi kazanmak üzereyiz!
Az kaldı!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve eskilgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.