Habitat Her Geçen Gün Yok Ediliyor
Kaçak kuyuların açılmasıyla yer altı suları hızla tükenirken, araçlarla Tuz Gölü’nün içine girilmesi bölgenin doğal yapısını geri dönülmez biçimde tahrip ediyor.
Elde edilen görüntülerde Tuz Gölü yüzeyinde araç izlerinin derin yarıklar açtığı ve tuz tabakasının kırılarak alt yapının bozulduğu açıkça görülüyor. Bu durum, gölün ekolojik dengesini bozarken yüzlerce canlı türünü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor.
Doğal Yaşam Alarm VeriyorBir zamanlar flamingoların, turnaların, toy kuşlarının, bağırtlak ve angutların süslediği Eskil ve Tuz Gölü çevresi, artık sessizliğe bürünmüş durumda. Kaçak kuyular nedeniyle çekilen sular, kuşların yaşam alanlarını kuruttu.
Bölgede kartal, şahin, atmaca gibi yırtıcı kuşlar ile tilki, kurt, tavşan ve kaplumbağa gibi kara canlıları da hızla yok oluyor.
Yerel kaynaklar, birçok kuş türünün artık bölgeye uğramadığını, göç yollarını değiştirdiğini belirtiyor.
Vatandaşlar, yıllardır süren bu talana karşı tepkili.
Birçok çevre gönüllüsü ve Eskil halkı, yetkililerin ilgisizliğine isyan ederek şöyle konuşuyor: “Kuyular kapatılmıyor, gölün içine araçlar giriyor, denetim yok. Bu nasıl ÖÇK bölgesi? Doğa her geçen gün yok oluyor.” Uzmanlar, Tuz Gölü’nün su dengesinin bozulmasıyla birlikte Eskil’in hızla çölleşeceği uyarısında bulunuyor. Gölün kuruması, yalnızca doğayı değil tarımı da bitme noktasına getirebilir.
Bölge halkı, kaçak kuyuların kapatılmasını, Tuz Gölü’ne araç girişlerinin tamamen yasaklanmasını ve sıkı denetimlerin bir an önce başlatılmasını talep ediyor.
Ayrıca yapılan çalışmaların kamuoyuna şeffaf biçimde açıklanması, doğa koruma alanlarının gerçekten korunması gerektiği vurgulanıyor.
Eskil halkı, bu sessiz felaketin yalnızca bugünü değil, gelecek nesilleri de tehdit ettiğini ifade ederek çağrıda bulunuyor: “Tuz Gölü sadece bizim değil, tüm insanlığın mirasıdır. Buna sessiz kalmak, geleceğe ihanet etmektir.”