Doktorlardan Tepki

Konya’da hasta yakını tarafından Dr. Ekrem Karakaya’nın öldürülmesini protesto etmek amacı ile Tabip Odası Başkanı Rıfkı Karabatak başta olmak üzere, Memur Sen’e bağlı Sağlık Sen Başkanı Rıfat Kaya, Kamusen’e bağlı Türk Sağlık Sen Başkanı Taner Kara tarafından basın açıklamasında bulunuldu. Aksaray Tabip Odası Başkanı Rıfkı Karabatak, Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yaptığı ortak basın açıklamasında tepkilerini dile getirip şunları söyledi :

Dr. Karakaya, İnsanlar yaşasın diye kendi yaşamından fedakârlık yapmış binlerce Türk hekiminden yalnızca birisi. Kayseri’nin Develi ilçesinden çıkıp karşısına çıkan onca zorluğu aşmış Kardiyoloji uzmanı olmuştu.

47 yaşındaydı. Çocuklarının nasıl büyüdüğünü fark edemeyecek kadar çalışmış, Binlerce saat nöbet tutmuş, on binlerce hasta muayene etmiş, damarları tıkandığı için birazdan ölecek hastalarını anjio yaparak hayata tutundurmuştu.

Dün meslektaşımızın hayatı, polikliniğinde görevi başında iken, insan kılığına bürünmüş bir caninin silahından çıkan kurşunlarla son buldu.

Türk devletinin öksüz çocukları olmak istemiyoruz.

Biz çocuklarının nasıl büyüdüğünü göremeyen Türk hekimleri, Türk devletinin, çocuklarımızın babasız annesiz bırakılmasına müsaade etmesini istemiyoruz.

Yüreğimiz acı ve öfke dolu. Meslektaşımızın görev yaptığı hastanede hunharca katledilmesini nefretle kınıyoruz. Biliyoruz ki bu münferit bir vaka değil. Acı ile doluyuz; yılların emeği ile yetişmiş, kendi ailesinden, eşinden, çocuklarından çaldığı vakitlerle hastalarına faydalı olmaya çalışan ve halkımızın sağlığı için gece gündüz fedakarca hizmet vermeye çabalayan çok kıymetli meslektaşlarımız için göz yaşı döküyoruz. Biz  yıllardır feryat ettik.. Sağlıkta şiddeti durdurun dedik..

Niyetler, hedefler, planlar bu yönde olsaydı Ersin Aslanlar, Kamil Furtunlar gibi nice meslektaşımız bugün bembeyaz önlükleri ile hastane koridorlarında halkımızın sağlığı için koşturmaya devam ediyor olabilirlerdi…

Acil taleplerimizi ilettik; görmezden geldiler. Türk Ceza Kanunu’na ek maddeler önerdik, yok saydılar. Açıklamalar, eylemler, toplantılar yaptık…

Sonra ne oldu ??? “sağlıkta şiddet yasası” adı altında hiçbir derde deva olmayıp sadece gaz almayla sonuçlanmış yasalar çıkardılar.

Sonuç:

Maalesef bugün de Ekrem Karakaya arkadaşımız aramızda değil, aramızdan sökülüp alındı… Yarın çalıştığı hastaneye de onun adını verip sıra kimde diye beklemeye mi geçeceğiz..

Sesimizi duyurmak için daha ne yapmalıyız… Kaç cenaze daha kaldırmalıyız.. Bu cinayetleri, gencecik fidanların biçilmesini, toplumsal cinnet diye geçiştirmek cinayetlerin devamına zemin hazırlamaktır. Toplumun eğitilip bilinçlendirilmesi zaman alacaktır ancak o bilinç gelişene kadar güvenlik tedbirleri alınmalı, cebine silahı bıçağı koyan elini kolunu sallayarak hiçbir sağlık tesisine girmemelidir.

Bizler beyaz gömleklerimize hizmet verdiğimiz hastalarımızın kanının sıçramasına alışığız.. O kanları mesleğimizin onur nişanesidir.. Ama hekim gömleğine hekim kanı sıçramasına asla alışamayız ve toplumun alışmasına da izin vermeyiz.

Bizi kurşunlar öldürmez.. Ama uğruna canımızı vereceğimiz devletimizin kayıtsızlığı kendilerine hizmet etmek için gece gündüz çalıştığımız halkımızın vefasızlığı öldürür.”