Uzmanlar su kaynaklarının korunması için özellikle yüzde 75-80'i bulan vahşi tarımsal sulamanın tehlikelerine dikkat çekti.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Standart Yağış İndeksi (SPI - Standardized Precipitation Index) metoduna göre 2020 Eylül-Ekim-Kasım ayları meteorolojik kuraklık analizi ve Normalin Yüzdesi (PNI - Percent of Normal Index) metoduna göre, son üç aylık ve 2020 Kasım ayı meteorolojik kuraklık durumuna ilişkin haritalar yayımlandı.

Haritalarda, Türkiye'nin büyük bölümünün olağanüstü, çok şiddetli ve şiddetli kuraklık yaşadığı görülüyor. Küresel ısınma, tarımda yüzde 75-80'in üzerinde vahşi tarımsal sulama kullanımı, baraj-göletler, zirai ilaç kalıntıları, evsel ve sanayi atıklar nedeniyle kirletilmesi gibi nedenlerle tatlı su kaynakları ve göllerin hızla yok olduğu, son yıllardaki yağışların giderek azalmasıyla da büyük bir kuraklık tehdidi yaşandığı kaydedildi.

Bölgemizde ciddi kuraklık var.

İç Anadolu’nun Konya ovasında, yağışların henüz gelmemesi çiftçiyi tedirgin ediyor.

Çiftçi şimdiden ürününü iki kez suladı ve hala beklenen gelişme olmadı.

Çiftçiler zor günlerin kendilerini beklediğini ifade ediyorlar.

Konya ovası ile Aksaray arasında kalan yüz binlerce dönüm arazide tarım bu yıl ciddi oranda tehlikeye gireceğe benziyor. Aralık ayının gelmesine rağmen beklenen yağışlar henüz gelmedi. Baharlık bitki olarak adlandırılan hububatları yeşertebilmek için çiftçiler şimdiden iki kez sulamak zorunda kaldılar.

Bölgede yeraltı sularının hızla çekildiğini dile getiren çiftçiler eğer biran önce çözüm bulunmasa, Konya ve Aksaray arasında kalan yüzbinlerce dönüm arazide tarım ciddi zarara uğrayacak denildi.

Aynı zamanda çiftçilik yapan Eskil Ziraat Odası sekreteri Vedat Belgemen açıklamasında,” Bu sene havalar kurak gittiği için ürünlere ikinci suyu veriyoruz. Her yıl bir su ile ürünleri çıkartıyorduk. Fakat bu yıl ikinci su verildi hala ürünlerde kıpırdama yok. Ve yeraltı suları her senekine nazaran 5-6 metre daha tabana çekiliyor. Bu sene çiftçinin işi zr. Eğer ekinler yağışlı gitmezse bu iki suyla değil, iki su daha vereceğiz. Böyle giderse masraflarımız ikiye katlayacak.  Suların çekilmesinde bizlerinde suçu var. Çok bilinçsiz bir sulama yapıyoruz. Üç saatlik sulamanın yeteceği yerde 5 – 6 saat sulama yapıyoruz. Buda taban suyunun daha fazla tüketilmesine neden oluyor. Çiftçilerimiz bilinçli sulama yaparsa hem yeraltı suyu korunmuş olur, hemde gelecek nesillere miras bırakılmış olur.

Bölgede Çiftçilik yapan Ergün Koyuncu,” Konya ovası olarak tabir ettiğimiz, Aksaray ile Konya arasında kalan bu bölge de yaklaşık 200 yüz gün gibi bir zaman ağış alınmıyor. Bu yağmurlar gelmediği için yeraltı sularında hızlı düşüşler oldu. 2000li yıllarda 30 metrede olan yeraltı suyu 100 metreye vardı. Buda enerji tüketiminin çoğalmasına sebep oldu ve çiftçimiz kazanamaz hale geldi. Yetkililerden ölge için acil bir çalışma başlatmalarını bekliyoruz” dedi.